20 Kasım 2008 Perşembe

DOĞAL KAZLAR İLE DOĞAL GAZLAR

Bu aslında malumun ilanı ;Doğal olarak kaz olan bizler bir de doğal olarak gaza gelen yine bizler ;

Yani insan demeden edemiyor.Bu ülkede iktidar olan siyasiler neden hep milletini kaz olarak görür ve devamlı yolar diye soruyorum kendime ;

Avrupa ve ABD de insanlar ülkesine hizmet için çalışırlar.Bizde ise maalesef siyasi rant ve maddi rant elde etmek için çalışırlar.Tabi olarak çok partili hayat ve demokrasi adı altında hep yolunan bizler oluruz.

Ülkemizde doğal gazın olmaması ülke olarak doğalgaz kullanmamızı gerektirmez.Hava kirliliği adı altında oynanan oyunun sonunda keriz gibi doğalgaz kullanmak zorunda bırakıldık.Elektriğimizi doğal gaz çevirim santralleri vasıtası ile üretiyoruz.Yemeğimizi pişirirken,Isınırken,Suyumuzu ısıtırken hatta ve hatta çayımızı yaparken bile doğalgaz kullanıyoruz.Fabrikalarımız üretim yaparken doğalgaz kullanıyorlar.Peki o zaman bizde olmayan bir şeyi niçin kullanıyoruz.Yok efendim en ucuzu şeklinde reklam edilirken herhalde bu gün kaz gibi yolunacağımız aklımıza gelmemişti!!!...

Peki doğal gaz kullanmamız için gerekli olan yatırım yapılırken kimler rant elde etti?Bu doğalgazın kombisini,vanasını,borusunu,sayacını da biz üretmiyoruz.Ama ülkeye bu ihaneti yapanlar bir köşede oturuyorlar.Sonra kalkıp savunma adına bizlere mart ayında doğal gazın ucuzlayacağını söylüyorlar.

Doğru söylüyorlar.1950 yılından itibaren hala kendisini yönetecek siyasetçiyi seçme becerisini gösteremeyen milletimiz,doğal kaz olarak daha çok yolunur.Doğal gazı yiyerek daha çok gaza geliriz.

Baksanıza birileri doğal olarak gaza geldi.Sonrada doğal olarak kazları yolmaya başladı…

Doğal olarak gaza da gelmeyelim.Kendimizi Rusya ekonomisini düzeltecek diye doğal olarak kaz gibi yoldurtmayalım.Bizim yeterli olan maden rezervlerimiz varken niye birilerinin cebine çalışalım.

Unutmadan başımıza birde su problemi çıkarttılar.Çeşmeden su ihtiyacını karşılayan bu millet şimdi susuzluk filmi altında evlerine damacana taşıyor.Buradan sağlanan rantın hesabını bizim sorabilme şansımız olmadığı için artık bunu da Allah sorsun diyorum.

Saygılarımla ;

Hüseyin Hakkı Kahveci / GM

h.kahveci@yahoo.com

11 Kasım 2008 Salı

YASAL OLMAYAN DAHİL ...YASAL OLAN DA...

HER ŞEY DAHİL VE MUBAH


Hayatımızın 24 saatini ülkemizde yaşayan insanlar olarak acaba kaçta kaçınız sorunsuz geçiriyoruz?

Bana göre maalesef ama yüzde veremiyecem hepimiz psikolojik olarak yorulmuş ve yıpranmış durumdayız

Sabahleyin haberleri ve gazeteleri açtığınız zaman sorunlar yumağının bilinçli olarak bazen yavaş bazen hızlı olarak insanlara nasıl enjekte edildiğini görmemek için gerçekte bilinçaltı olmayan ve hatırlama,tanılama kapasitesi olmayan bir toplum olmanız gerekiyor.Maalesef ama maalesef biz öyle bir toplum olduk.

Gel gelelim Turizm sektöründe olan her şey dahil ‘e evet her şey dahil gerçekten her şey dahil belki kültürel olarak erozyonun artık kanıksandığı ve insanların farklı bakış profili çizdikleri turizm sektörü,

Sahiller ve ikinci bant diye tabir edilen alanların tamamı binalarla çevrilmiş artık sektörel olarak gelen turistinize veya insanlarınıza nefes alma imkanı tanımadığınız bir mimari projeksiyonla kat karşılığı olarak oluşturulmuş turizm alanları ,

Dükkanlar veya alışveriş merkezleri adı altında ne kadar imitasyon ürün varsa satışta olduğu ve bunu geçim temin ediyorum diye kanunsuzluğa aleni olarak müdahale etmeyen müdahale etmeyi gerek görmeyen devlet erklerinin bölgede ki temsilcileri,

İşte Her şey dahil turizme kanunsuzluk ta dahil edilerek böylece devlete katma değer çıkacağı düşünülen fahiş fiyatlarla 3 ay süren bir sezon için 12 ay üzerinden beyan edilmeyerek elde edilecek gelirden katma değer elde etmek; yani sinekten yağ çıkartmak!,

Çok zor bakınız buda her şey dahil turizme yeni bir örnek oldu hem de anayasa ve yasaları hiçe sayarak;

Dahası var unutulmadan hijyen standardı olmayan ,eğitimli insan profili belki de sektörler arasında her geçen gün düşen hatta ve hatta her şey dahil sisteminin bitiş saatinden sonra gecenin ilerleyen saatlerinde her şey dahile dahil olmayan ama bir mecburiyet gibi devam eden adına gece yaşamı denilen bir her şey dahil,

Sigortasız ve çalışma saatleri olmayan yıldızları bile göz ardı edilerek fazladan verilmiş bakım ve amortisman süreleri dolmuş tesisler , hala ülkemize beklenen turistin adedi üzere işletmelerde oluşan dolulukların % 10 luk bir kısmının ücretsiz çocuklardan oluştuğunu takip ve kayıt değeri bulmadığımız her şey dahil sistemi ;

Daha daha ülkelerinde yaşam standardı düşük olan insanların ülkemizde oluşturduğu yolcu profili ile gitmeye çalışan on sene önceki harcama oranlarının on sene sonrasında kişi başı ortalamalarında ne kadar düştüğüne bakmadan yapmakta olduğumuz her şey dahil sistemi;

Hani derler “Minareyi çalan kılıfını hazırlar.” İşte bütün sorun turizmi yapmaya başlarken nereye gideceğini düşünmeden ithal sistemlerle bir sektör yönetirseniz bunun adı “Her şey dahil Mübah” olur.

Unutmadan hani biz farkına varamadık peki ya binlerce kişinin istihdam edildiği saygıdeğer bakanlığımız;Demek ki orada da bizde ki her şey dahil gibi sorunlar çok ve her şey mübah ;
Ayrıca anlaşılan o ki bakanlığımızın eğitimli personel ihtiyacı var o zaman sorun yıllardır üst üste bindiği için artık yumak oldu adı mübah kendisi her şey dahil oldu.

Kalın sağlıcakla ;

Saygılarımla :

Hüseyin Hakkı Kahveci

6 Kasım 2008 Perşembe

YENİ KRALA SELAM OLSUN.......

DÜNYA ‘ NIN YENİ EFENDİSİ OBAMA……KRALIM SEN ÇOK YAŞA !!!!

Dünya nın yeni efendisi Afrikalı Obama .Bu arada yıllarca kölelik ve ticaret adı altında kolonileştirme yapan beyaz insanların yeni efendisi Obama..

Sizce??...Bana göre Amerikalıların Dünya için yazmış oldukları yeni bir senaryonun duvar kağıdı gibi duruyor.

Baksanıza Adam ben iyi bir Hristiyanım demesine rağmen ve babasının köyünde rahipler dua ederken bizim İslam dünyasında göbek adının Hüseyin olduğu falan filan ve kendisinin Müslüman olduğu yönünde söylentiler dolaşa dursun …Tam olarak bundan 120 yıl önce bu filmin farklı bir versiyonu Osmanlı İmparatorluğu için oynanmıştı.

Bakın nasıl olmuş!!! Alman Kralının Osmanlıya yanaşarak dost gözükmesi bizim İstanbul ve Anadolu da halk arasında Kralın aslında Müslüman olduğu ve Halife yi desteklediği şeklinde söylentiler dezenformasyon olarak içimizde olan hainler ve Alman istihbaratı tarafından ortalığa bilinçli olarak yayıldı.Sonrası ne oldu 1.Dünya savaşında topraklarımızın hepsini ve milyonlarla ifade edilen insan kaybına uğradık.Müttefikimiz olan diğer devletler.. Almanya,Avusturya-Macaristan,Bulgaristan yenilen taraf olmalarına rağmen milimetre kare dahi toprak kaybetmeyerek bu günde olduğu gibi o günde de dost ve müttefikimiz idiler.

Tabi bu konuda örnekler çoğaltılabilir.Kaptan Kusto ve İngiltere Galler Prensi örnek olarak verilebilir.İki cami ziyareti yapanı kendinden diye düşünen biz saf ve temiz Müslümanlar olarak yalanın farklı bir versiyonuna bakarken acaba Obama niye aday gösterildi sorusunu soran ve yorumlayan hiç kimse yok.Veya bu arada Obama nın kampanyasında görev yapanlar,Beyaz sarayda ve Amerikan devletinde görev alacak olan ekibi incelediğiniz takdirde Neo-Con lardan çok fazla bir farkı olmadığı açık ve net olarak bellidir.

Bu sadece sempati kazanılmak için ve dünyada yükselen Amerikan karşıtlığını geçici bir süre pozitife çevirmek için kurgulana bir oyundan başka bir şey değildir.

Sonuç hiç kimsenin beklemediği bir şekilde bu politikalar aynı hızla ABD tarafından uygulanacaktır.Bakınız iki yüz yıla yakın bir süredir mevcut ve yürürlükte olan Anayasa üzerinde oynama dahi yapılmadan sistem kendi kendine devam etmektedir.Yani koltukta oturan isterse Usame Bin Ladin olsun sistemin içinde hareket etmek yani sisteme entegre olmak zorundadır.

Tartışmasız olarak ABD derin devletinin dediği gibi 21.Yüzyılın tek süper gücü olarak ABD yoluna devam edecektir.Ve bu gücü kesinlikle kimse ile paylaşmayacağını son Gürcistan vakasında göstererek bu Dünya nın tek gücü benim diyerek gerek ekonomik gerekse Askeri olarak herkese beyanda bulunmuştur.

Sonuç olarak Obama nın gelmesi veya siyah birinin ABD başkanı olması dünya için aslında sadece portre değişikliğidir.Amerika nın hülyası ve rüyası olan Büyük Ortadoğu Projesi bundan sonrası için Obama ile devam edecektir.Hiç kimsenin bu konuda şüphe duymaması
gerekir.Birilerine sempati duyana kadar kendimize sempati duyarsak gelecek beklentilerimizi daha iyi şekillendireceğimize emin olabilirsiniz.

Saygılarımla ;
Hüseyin Hakkı Kahveci/GM
h.kahveci@yahoo.com

UYAN EY MİLLET UYAN ARTIK.....

NE ZAMAN UYANACAĞIZ. ???....


“ Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.” S.M.Power ;

Sezon bitiyor olmasına rağmen hala rüyalardan uyanmayanlar ve halüsinasyon görmeye devam edenlere ithaf olunur……

Oysa yıllardır toz pembe hayallerle kandırıldık.Fakat hiç kimse durumun bu kadar kötü olacağını tahayyül bile edemedi.Halen idraki içerisinde olamayan veya lafları yuvarlayarak kendilerine gündem yaratan insanlar sektörde ve ülkede konuşmaya devam ediyor.

“ Aslında bu global krizden ülke olarak ucuz bir destinasyon olmamız sebebi ile ( Aylar önce artık biz bir low cost tatil ülkesiyiz demiştim….)Tercih edilme şansımız olduğu ve gerçekte insanların daha çok tatil amaçlı olarak ülkemize geleceği konusunda beyanlar verenler bu beyanlarına 2008 yaz sezonu için bulundukları “ 10 milyon turist “öngörüsü gibi bulunmaya devam ede dursunlar ; Kazın ayağının öyle olmadığını bulundukları koltukları kaybettikleri zaman elbette anlayacaklar. Fakat her zaman geç kaldıkları gibi ; geciktiklerini bile geç fark etmiş olacaklardır.

Dönelim asıl konuya gerçekten Dünyada bir kriz var mı ? Veya biz bu krizi gerçekten en az etkiylemi atlatacağız? Yine bu krizin Turizm sektörü üzerinde nasıl bir etkisi olur:? Bu öngörülerden hareketle 2009 yılı için nasıl bir sene bizleri bekliyor.!!!!!............

Şu ana kadar verilen demeç ve beyanlara itibar etmenin söz konusu olmadığı açık ve net olarak ortada iken kriz öngörüsünde izlenecek strateji nin ne olması gerektiğini hiç kimse şu ana kadar aktarmadı.Sadece beyanlarda bu krizin “ Ülke turizmine fayda ve katkı sağlayacağı” belirtildi.

Fakat bu beyanları verenler altı ay önce yazmış olduğum “Turizmin Başkenti neresi ?? ; Antalya bundan sonra bir low cost destinasyondur.” Tespitime şiddetle karşı çıkıp ;Bugünlerde ucuz turist ülkesi olduğumuz ve tatil fiyatlarının kısa mesafelerde yabancı ülke vatandaşları için;Türkiye pazarının fiyat olarak ucuz olacağı öngörüsünden hareketle, meraklanmayın sektörümüz daha fazla ivme kazanır açıklamaları birbiri ardına geldi.

Bu kadar strateji ve öngörüden yoksun kişilerin yapmış olduğu bu açıklama sadece ve sadece kendilerini bağlar….

Pencereleri bir bir açar isek aslında bu krizin yapay bir kriz olduğu anlamamak için biraz aklı evvel olmak lazım.Madem bu kadar büyük bir kriz ortamı var ve ABD,AB ülkelerinin ardı ardına açıklamış olduğu bankalara destek paketleri tutarı neredeyse 5 Trilyon dolara ulaşırken,Hiç mi kendimize dönerek bu para varolan bir para ise Devletlerin elinde ne işi var?Eğer bu para var idiyse niye ABD ve AB kriz öncesi dünya piyasalarını rahatlatmadı ????Sorusunu soranınız oldu mu ?


Bu kriz aslında Büyük Ortadoğu Projesinin Ateşleyici mekanizmasıdır.Yani Kuzey Afrikadan Orta Asya ya kadar olan coğrafyada ki devletlerin yeniden sınır çizgilerinin belirlenmesini içeren bir ekonomik tsunamidir.Geçerli olan iki para biriminin dünya hakimiyetini takdisidir.


Her şey bir satranç tahtası üzerinde ki hamlelere benziyor.Ama hamleyi yapanlar sadece ABD ve AB , Tabi olarak diğer devletlerde hamleler yapıyorlar.Fakat bu hamleler o kadar cılız ki hep beraber Dünya Devlet Başkanı Bush un sabah saatinde yapacak olduğu açıklamaları bekliyoruz…


ABD ve AB nin piyasaları kurtarmak için açıklamış olduğu rakamlar ülkemizde mevcut döviz rezervlerinin kat be kat üstünde.Tabi ülkemizde eylem planları “Hamdolsun,İnşallah ve maşallah “üçlemeleri ile açıklanıp gidiyor.

Örnek mi ? En az zarar ile atlatacığımız söylenen krizden İMKB kaybı şu ana kadar seksen milyar dolar ;Bu kayıplar işsizlik ve sektörel sıkıntılar eklenmemiş hali ile bu kadar.Ülkemizin döviz rezervine baktığımızda ise ; Acı ama gerçek olan Döviz rezervlerimizden fazlasını kaybetmiş durumdayız.Yabancılara mali piyasalarda oynamaları için bu kadar alan açarsanız kaçınılmaz sona hızla ulaşırsınız.

Dünya yönetim baronları tartışılmaz G-7 ülkeleri olmakla beraber;G-20 ülkeleri yardımcı oyuncu rollerine syunurken
Hani şu çok zenginleşmiş bir Rusya vardı bir zamanlar !....Zenginleşmiş derken daha üç ay öncesine kadar zenginleşmiş olduğu söylenen , Malum ana pazarlarımızdan birisi… Ben söyleyim sizde dinleyin .2009 yılında Rusya dan ülkemize gelecek olan Turist sayısı sizce ne olur ? Bu seneki rakamın % 75 i oranında bu pazarda bir kaybımız olur.Zincir,Zincir Halka,Halka Otel yapanlar düşünsün diyemeyeceğim,Çünkü artık Rus Pazarına bakışımızın ve beklentilerimizin değişmesi gerekiyor.Baksanıza Dünya Petrol fiyatları bile tepe taklak olmuşken zaten kredi alarak tatile gelen Rus vatandaşları veya ceplerinde elli dolar ile yediği önünde yemediği arkasında tatil yapıp dönen değerli Rus kardeşlerimiz bundan sonra biraz zor tatile gelir.Onun için şimdiden herkes ayağını yorganına göre uzatsın.

Hatta ve hatta bu sene oluşmuş olan fiyatların daha da gerileyeceği öngörüsünde bulunmamak abesle iştigal olur.Fiyat ortalaması olarak sektörde bu sene oluşmuş olan fiyatların üzerine;2009 yılı için yapılan fiyat artışları marketing açısından aksiyon olarak geriye dönecektir.

S&P ülkelerin kredi notu ile ilgili olarak yapıyor olduğu değerlendirme sonucunda;Rusya için verilen kredi notunun (- ) eksi olarak değerlendirilmesi gerek Rusya açısından gerek ise Türkiye ye tatil amaçlı olarak gelecek Rus vatandaşlarının tatil proğramlarını yeniden gözden geçirmeleri sonucunu ortaya çıkartır..


Bu arada Değerli duayenler ve fikir adamlarında oluşan Turizm Koromuzun bu krizi fırsata çevirebiliriz şeklinde her zaman olduğu gibi mesela “ 2008 yılı Temmuz ayında On milyon Turist rakamı ile Antalyamızın seneyi kapatacağı .“öngörüsünde bulunanlar bu rakamı milyonlar ile revize ettiler.Bu arada bir rakamın revizesi binlerle hesap edilir.Milyon ile revize edilen rakamlar ne kadar Amatörün bu sektörde sözüm ona açıklama yaparak kendine yer edinmeye çalıştığı hesabını ortaya çıkartır.

Son beş yıldır Almanya ve Avrupa nın diğer ülkelerinde özellikle iç turizmi hareketlendirmeye çalışarak veya özendirecek çalışmalar yapılıyor olması sebebi ile ciddi anlamda şu ana kadar bu organizasyonlarda başarılı olundu!.... Aklıma gelen ise AB nin artık paranın dışarı çıkışını engellemek için kendi içinde bir turizm planlaması yapacağıdır.Bu konuda açık ve net bir sürü beyan şu ana kadar yazılı ve görsel basına yansıdı,

Bazılarımızın İkbali yağcılıkta bulduğu sektörümüz için 2009 yılı Haziran ayının ortasından sonra hareketlenip Eylülün başı gibi kapanışların hızlanacağı ve bu zaman diliminde dolulukların oluşamayacağı sektörümüz, bir gri bulutun altında gözüküyor.


Kriz tellalları olurda Fırsat tellalları olmaz mı ? Madem bu kriz bizler için bir fırsat o zaman hemen değerlendirelim.İlk önce bunu fırsat diyenlere önden buyursunlar.Gerçekten bir fırsat olduğuna inanırsam bende sizin izlediğiniz yolu izlerim.Malum spekülasyonlar ortada iken bende bu fırsatı geriye tepmek istemem.

Yazımın başında dedim ya “ Rüyaları Gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.” Fakat bu uyku ne menem bir şeymiş hala bizde uyananda yok uyandıranda !!..........Sanki üzerimize ölü toprağı serpilmiş;Sanki hepimiz hipnoz edilmişiz.

Demek ki uyanışımız için illaki yumurtanın yanması mı gerekiyor.Ona da kabul.O zaman Aralık ayında uykudan uyandığınızda yanınızdakileri de dürtüverin.Böylece Domino taşları gibi hepimiz silkelenip kendimize geleliriz.

Hala ne zaman uyanacağız,Hala dünyada ve Türkiye de her şey değişti deniliyor.Fakat benim ülkemde 1950 den bu yana değişmeyen tek şey değişim.Hala uykumuzdan uyanamadık,Hala insanlarımızı da uyandıramadık. Gerçekten bu ekonomik kriz furyasının yeni bir yıkım oluşturacak olduğu bu dünyada ;Aynı zamanda yeni bir uyanışı beraberinde getirecek.

Turizm sektöründe görevli erişkinlerin artık ülkemizin bir ucuz destinasyon ve tatil ülkesi olduğunu yine yarım anlamış olmaları bile takdire şayan olup acaba bu sene oluşmuş olan blançolara bakmayı düşünürler mi? Bu sene ki maliyet artışları ile ortalaması % 25 e varan fiyat artışlarını bu ekonomik kriz dalgasında ülkemizi tatil için tercih edilebilir bir destinasyon olarak düşünebilirmiyiz.?

Gıda fiyatları üzerinde oluşmuş olan fiyatların önümüzde ki yıl daha da artacağı bu kadar ayyuka iken ,Dünya oluşacak ekonomik daralmanın tahmin bile edilemediği bir noktada ise; İnsan hayatında tatilin olmazsa olmaz mı ?Hayır, olmasa da olur cevabını sene gelmeden birbirimize sorarsak cevapların kısa ve net olduğunu elbette göreceğiz.

Ama hala rüya gören sektörümüze artık tez elden uyanmaları ve gerçeği görmelerini temenni etmekten başka ne diyebilirim ki !!!.............

Çözüm ise mikro sorunların toplamı Makro çözüme eşit olur.Bu da ekonomik kriz adını alır.

Saygılarımla ;

h.kahveci@yahoo.com